Anksiyete bozukluklarının nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır. Ancak travmatik olaylar, çeşitli deneyimler, sağlık sorunları ve kalıtsal faktörler gibi faktörlerin anksiyete bozukluklarına neden olabileceği görülmüştür.
Anksiyete bozuklukları, genetik nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu nedenle, akrabalarınızdan biri bu hastalığa yakalandıysa, risk altındasınız.
Beyninizin korku ve duyguları kontrol eden kısımlarının yanlış bağlanması anksiyete bozukluklarına neden olabilir.
Çevresel travma nedeniyle anksiyete bozukluğu yaşayabilirsiniz (çocuklukta istismar, sevilen birinin ölümü veya bir saldırı gibi).
Kalp, akciğerler, tiroid ve diyabet gibi sağlık sorunları anksiyete bozukluklarına neden olabilir.
Anksiyete bozukluğu, ilaçlarınızın yan etkilerinden biri olabilir.
Ailenizde ve akrabalarınızda anksiyete bozukluğundan muzdarip kimse yoksa, çocuk diye bir şey yoktur ve bu sadece ortaya çıkar, belki de nedeni hastalıktan kaynaklanmaktadır. Bu bir doktor tarafından kontrol edilmeli ve buna göre bir yol haritası hazırlanmalıdır.
Kaygı için risk faktörleri nelerdir?
Bazı faktörler anksiyete bozukluğu riskinizi artırabilir.
Çocuklukta cinsel istismar veya ihmal, kaygı riskini büyük ölçüde artırır.
Travmatik olaylara maruz kalan kişilerde yüksek oranda anksiyete bozukluğu vardır.
Depresyon, anksiyete riskini artırır.
Kendi sağlığınız veya başkalarının sağlığı hakkında endişelenmek ve stres atmak, anksiyete bozukluklarını şiddetlendirebilir.
Madde bağımlılığı kaygı riskini artırır.
Yabancılardan korkan, içine kapanık ve çocukluk döneminde iletişim kurmayan kişilerde risk yüksektir.
Olumsuz düşünceler, kendinden şüphe duyma, alay etme ve algılama gibi algılar anksiyete bozukluğuna neden olabilir.
Belirli kişilik tiplerine sahip kişiler anksiyete bozukluklarına eğilimlidir.
Endişenin belirtileri nelerdir?
İşte kaygının bazı belirtileri.
Gerginlik, kaygı veya panik duyguları
Nefes darlığı, ağız kuruluğu,
Kötü bir şey olacakmış gibi kaygı
Kalp çarpıntısı
Asiri terleme
Tokalaşma
Odaklanma, konsantre olma sorunu
Sindirim problemleri
Anksiyeteye Neden Olan Etkilerden Kaçının
Uyku sorunları ana semptomlardan biri olarak kabul edilebilir.
Kaygı için teşhis yöntemleri nelerdir?
Belirtilerinizin mevcut olduğundan eminseniz, doktorunuz sizi fiziksel olarak muayene edecek ve ardından tıbbi geçmişinizi tıbbi geçmişinize girecektir.
Bu duruma neden olabilecek bazı koşulları düzeltmek için bazı testler gerekebilir. Laboratuar testlerinin hiçbiri anksiyete bozukluğunu özel olarak teşhis edemez, bu nedenle testler, tıbbi geçmiş ve muayene adımları, durumu teşhis etmek için önemlidir.
Gerekirse doktorunuz sizi bir psikiyatriste, psikoloğa veya başka bir akıl sağlığı uzmanına sevk edebilir. Bu uzmanlar, bir anksiyete bozukluğunuz olup olmadığını öğrenmek için çeşitli sorular sorabilir, belirli araçları kullanabilir veya testler uygulayabilir.
Değerlendirme aşamasında önemli bir nokta, belirtilerinizin ne kadar süredir mevcut olduğu ve ne kadar yoğun olduğudur. Tanı koymak için, endişenizin günlük hayatınızdan zevk almanızı engelleyecek düzeyde olup olmadığını doktorunuza söylemeniz çok önemlidir.
Anksiyete tedavileri nelerdir?
Anksiyete bozukluğu ve rahatsızlığın semptomlarını azaltmak için birçok alternatif tedavi mevcuttur. Ancak en yaygın iki tedavi psikoterapi ve ilaçtır. Deneme ve yanılma, sizin için en iyi tedavinin hangisi olduğunu belirleyecektir.
Psikoterapi: Psikolojik danışma veya konuşma terapisi olarak bilinen psikoterapi, kaygı belirtilerini azaltmak için bir terapistle bir süreçten geçmeyi içerir. Bu tür bir danışmanlıkta duyguların davranışınızı nasıl etkilediğine şahit olabilirsiniz. Psikoterapi, anksiyete bozukluğunuzu anlamayı ve yönetmeyi öğrenmek için oldukça faydalı bir tedavidir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Bu tür bir psikoterapi, kaygıya neden olan olumsuz düşünceleri ve davranışları olumlu olanlara dönüştürmenize yardımcı olabilir. Korkmanıza ve endişelenmenize neden olan durumlara endişelenmeden yaklaşmayı ve yönetmeyi öğrendiğiniz etkili bir tedavidir.
İlaçlar: Doktorunuz anksiyete semptomlarını hafifletmek için çeşitli antidepresanlar, ilaçlar ve yatıştırıcılar kullanabilir. İlaçların temel amacı kısa süreli rahatlamadır, uzun süreli kullanım için tasarlanmamıştır. Hangi ilacın sizin için en iyisi olduğuna karar vermek ve artılarını ve eksilerini tartışmak için doktorunuzla görüşmeniz de önerilir.
Leave a Reply