Hemoroid nasıl tedavi edilir?

Hemoroid veya halk arasında bilinen adıyla basur sorunu yaşayan hastanın şikâyetleri henüz çok fazla değilse ve hastalık başlangıç seviyesindeyse bu birinci ve ikinci aşamaya girer. Birinci ve ikinci aşamasında olan hemeoroid hastalarına fitil, krem, tablet gibi ilaçlar ile tedavi uygulanır. Tedavi sürecinde ayrıca hastanın yaşam tarzı ve beslenme alışkanlığına da önem vermesi gerekir.hemoroid tedavisi, hemoroid tedavisi ilaçları, hemoroid nasıl tedavi edilir

Hemoroid kremleri

Hemoroid kremlerinin neredeyse tamamı kortizon içerir. Bu kremler hemoroid sorununa tam olarak çare olamasa bile hastadaki ağrı, sızı, yanma gibi şikâyetleri ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Hemoroid tedavisinde kremlerin 10 günden uzun bir süre uygulanması tavsiye edilmez. Eğer mutlaka kullanmak gerekiyorsa bile 2 gün ara verdikten sonra bir 10 gün daha uygulanmalıdır. Basur kremlerini 10 günden uzun süre kullanmak uygulandığı bölgedeki derinin direncinin azalmasına ve kendi kendini tedavi yeteneğini yitirmesine sebep olduğundan uzun süreli hemoroid tedavisinde önerilmemektedir.

İğne tedavisi

Hemoroidte skleroterapi olarak bilinen iğne tedavisi birinci ve ikinci derece hemoroidlerde ve sadece iç hemoroitlerde uygulanan bir tedavi yöntemidir. Lokal anestezi ile uygulanan tedavi, makatı görmeye yarayan anaskop yardımı ile hemoroid memelerine ulaşarak uygulanır. Uygulama aşamasında iğne ile memelere damarları büzüştürücü bir madde tatbik edilir.

Tedavi uygulandıktan sonra damarların büzüşmesi ile birlikte meme ortadan kalkar. Uygulama aşamasında hasta hiçbir ağrı ya da sızı hissetmez. Bu yöntem kesinlikle dış hemoroid tedavisinde kullanılmaz.

Bağlama yöntemi

İkinci ve üçüncü dereceye gelmiş özel durumlu hemoroit hastalarına bağlama yöntemi olarak adlandırılan bandligasyon uygulanır. Bağlama yönteminde, hemoroit memesinin boynuna bir milimetre çapında lastik bir halka takılır ve memenin bir süre sonra kuruyup düşmesi sağlanır. Eğer lastik halka doğru yere uygulanmışsa hasta herhangi bir ağrı ya da sızı duymaz ve aynı gün içinde evine gidebilir.

Dağlama yöntemi

Infraredkoagülasyon adı verilen bu hemoroid tedavisi halk tarafından lazer yöntemi olarak bilinir, ancak lazer tedavisi ile bir ilgisi yoktur. Kızılötesi ışık uygulanarak hemoroidi dağlama yöntemi olan infraredkoagülasyon ikinci derece hemoroid hastalarına uygulanabilir. Tedavi uygulandıktan sonra hasta aynı gün evine dönebilir.

Yapıştırma yöntemi

Tıp dilinde ligasüre yöntemi olan bu basur tedavisi özellikle üçüncü ve dördüncü derecedeki hemoroid hastalarına uygulanır. Bu yöntem akademik çevrelerde kabul görmüş en yeni hemoroid tedavilerinden biridir. Dokudaki lifleri düşük ısıda füzyon enerjisi kullanarak birbirine yapıştırılır. Operasyon dikişsiz ve kansızdır. Tedavinin uygulanma süresi 10 dakikanın altındadır. Bu yöntem ile tedavi edilen hasta operasyondan bir gün sonra evine gidebilir.

Cerrahi yöntemler

Daha önce başarısız bir operasyon yaşamış veya üçüncü ya da dördüncü derece hemoroid hastalarına uygulanan bu yöntemde hemoroidlere elektro kater, lazer gibi müdahalelerde bulunulur.

Hamilelikte Hemoroid Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hamilelikte Hemoroid hastalığı oldukça yaygın bir şekilde görülmektedir. Gebelik döneminden önce Hemoroid hastalığı ile ilgili hiçbir şikâyeti olmayan anne adayları bile gebelik esnasında bu sorunu yaşayabilmektedir. Basur hastalığı dışkılama esnasında zorlanan anüs kaslarının, kalın bağırsak içerisinde damarların dışkı tarafından zarar görmesine neden olan bir rahatsızlıktır. İleriki aşamalarda zarar gören damar tabakası şişerek genişler ve basur memesi oluşmasına neden olur. Normalde basur hastalığının en büyük nedeni kabızlık iken, hamilelik döneminde yaşanan Hemoroid hastalığının nedeni çok daha farklıdır.hemoroid tedavisi, hamilelikte hemoroid tedavisi yapımı, hemoroid nasıl tedavi edilir

Hamilelikte görülen basur öncelikli olarak her hafta daha da büyüyen çocuğun, sindirim sistemi ve kalın bağırsağın çıkış bölgeleri üzerinde baskı oluşmasından kaynaklanır. Kalın bağırsağın Rektum adı verilen ve basur hastalığının görüldüğü bölge olan çıkış bölgesi üzerinde oluşan bu basınç, anne adayının damar tabakasının dışkılama esnasında zarar görmesine neden olmaktadır. Ayrıca damar yapısı üzerinde etkili olan bir başka faktör de hormon dengesidir. Hamilelik döneminde hormonları tam bir kargaşa içerisinde salgılanan anne adaylarının, kalın bağırsağın Rektum bölgesindeki damarları da bu durumdan etkilenmektedir. Anne adaylarının düzensiz hormonları nedeni ile genişleyen kalın bağırsak dokusundaki damarlar, basur hastalığı oluşumunu çok daha kolay bir hale getirmektedir.
Tüm bu sebeplerden ötürü hamilelikte annelerin basur hastalığına yakalanması oldukça normal bir durumdur. Ancak yine de tüm anne adaylarının basur hastalığının farkında olarak, bu rahatsızlıktan erken dönemlerde korunmaları gerekir. Birçok anne adayına karnında taşıdığı bebeğin sağlıklı gelişebilmesi için basur ilacı verilemediğinden, anne adaylarının basur hastalığı sıkıntılarını daha uzun süre yaşaması gerekebilmektedir.
Basur kremi kullanarak büyük ölçüde kanama ve ağrılardan kurtulabilen anne adayları olmasına rağmen, her insanın vücudunun bu tür ilaçlara verdiği tepki farklı olduğundan bir genelleme yapmak mümkün değildir. Gebeliğin erken dönemlerinden itibaren lif oranı yüksek gıdalar ile beslenilmesi ve kalın bağırsağın sindirim işlemi esnasında daha rahat çalışabilmesi için düzenli su içilmesi oldukça önemlidir. Böylece sindirim işlemi esnasında daha rahat bir şekilde çalışabilen kalın bağırsakta, hamilelik döneminde basur hastalığı görülme ihtimali de büyük ölçüde azalacaktır.